FAİZSİZ SİSTEM BİR TUZAKMI

FAİZSİZ SİSTEM BİR TUZAKMI

FAİZSİZ SİSTEMDE ÇATLAK SESLERİ

Son günlerde gündemi oldukça rahatsız eden faizsiz sistemde çatlak sesleri yükselmeye başladı, peki neler oluyor faizsiz ev ve otomobil kampanyalarında gelin birlikte bir göz atalım.

Bakan Elvan, sektörü disipline edeceğiz.

Plan ve Bütçe Komisyonu'nda milletvekillerinin sorularını yanıtlayan Elvan, "Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) başkanımızdan süratle bir çalışma yapılıp bakanlığımızla paylaşılmasını istedik. Sektörü disipline etme adına bir çalışma yapılıyor. Teknik düzeyde bitirme aşamasına gelindi. Eğer böyle bir kanun teklifi verilmesi hususu benimsenirse, biz adım atmak arzusundayız" dedi. Yasal düzenlemeyle birlikte hem katılımcılar hem de sistem güvence altına alınacak.

Yani bakan bey ne diyor, sektör çığırından çıkıyor hergün türeyen yeni yeni firmalar ve her köşe başında açılan firmalardan bakanlıkta rahatsızlığını dile getiriyor, aslında burada şunu anlatmaya çalışıyor bakanımız, kardeşim dişinizden tırnağınızdan artırdığınız paralarınızı elinizde tutun, bunların devlet garantisi yok, bu şirketler aile şirketleri, yarın bugün iflas edip giderlerse paralarınız uçup gider diyor bakan açıkçası, yani geç kalmadan bu tarz organizasyon şirketlerini disipline edeceğiz diyor.

Bence biraz geç kalınmış bir karar olduğunu düşünüyoruz. Ama en azından bundan sonra bu şirketlere para yatıracak kişilere aslında bir uyarıdır bakan beyin açıklamaları,lütfen dikkat edin diyor,hiç kimse sizden daha akıllı değil diyor bakan bey.

Gelelim Eminevim, Toki polemiğine,,ve öncesinde Toki’nin açıklamasına bir bakalım.

TOKİ'den yapılan açıklamada, son günlerde Emin Grup AŞ'nin (Eminevim) bir kamu kurumu olan TOKİ'nin adını izinsiz kullanarak, "TOKİ'yi Beklemek Yok, Eminevim Var" şeklinde sponsorlu sosyal medya reklamları verdiğinin görüldüğü belirtildi.

İlgili şirketin yapmış olduğu bu reklamların TOKİ'nin kamuoyundaki olumlu algısını zedelediği vurgulanan açıklamada, şunlar kaydedildi:

Son günlerde, Emin Grup AŞ'nin (Eminevim) bir kamu kurumu olan İdaremizin adını izinsiz kullanarak, “TOKİ'yi Beklemek Yok, Eminevim Var” şeklinde sponsorlu sosyal medya reklamları verdiği görülmektedir.

İlgili şirketin yapmış olduğu bu reklamlar, TOKİ'nin kamuoyundaki olumlu algısını zedelemektedir.

Bugüne kadar 1 milyona yakın konut üretip yaklaşık 5 milyon vatandaşımızı ev sahibi yapan kamu kurumu olarak, TOKİ ismini reklamlarında izinsiz bir şekilde kullanan ve idaremizle hiçbir ilişkisi bulunmayan şirket hakkında yasal süreç başlatılacaktır.

Sektörün kurucuları arasında yer alan hatta bu sektörün mucidi diye adlandırılan bu şirket nasıl oluyor da Toki gibi bir kurumdan izin alınmadan ve onlardan daha büyükmüş gibi bir algı yaratılarak böyle bir algı oluşturmaya çalıyor piyasada, buradaki yöneticiler hiçmi düşünmedi işlerin buraya geleceğini,170 bin teslimat deniliyor, ne derece doğru ne derece yanlış bunu bilemiyoruz, neticede ne söyleniyorsa ona inanıyoruz, peki şunu diyebiliyorlar mı sistemlerinizde kaç bin müşteri var ve ne kadar para topluyorsunuz, siz Toki gibi bu zamana kadar devlet kurumu olduğu halde yıllardır garip vatandaşları daire sahibi yapmaya çalışan devlet kurumu bu zamana kadar 5 milyon kişiyi ev sahibi yapan devlet kurumundan daha mı büyük olduğunuzu anlatmaya çalışıyorsunuz, davanın sonucunu merakla bekliyoruz, bu davadan ne çıkacağını bilemeyiz fakat sektöre mutlaka çok büyük bir zararı olacaktır.

Toki bir devlet kurumu olarak gerekli açıklamayı yaptı bunu da siz değerli okurlarımızla paylaştık.

Peki, faizsiz sistem nedir ve kaç yılından itibaren faaliyetlerini sürdürmektedir.

90’ların başında kurulan faizsiz sistemle ev ve otomobil kampanyaları nasıl başladı nasıl bu hale geldi.

Öncelikle ev hanımlarının sistemi olan altın gününden esinlenerek oluşturulan sistemde birkaç ailenin bir araya gelerek paralarını yatırdıkları ve adına da çekiliş sistemi denilerek bir oluşum içinde havuza para yüklemesi ile başlayan sistemde biriken para ile her ay birisine ev veya araba alınıyordu. Fakat sistem zamanla kendini öylesine büyümeye verdiki son bir iki yıl içersinde bu sistemde sayıları 40’ı bulan organizasyon firmalar oluşmaya başladı.

Peki, bu kadar çoğalan firmalarda rekabet başarımı getirecek veya 2000 li yıllardaki gibi başarısız bir sürü sahtekâr firmalar gibi insanların paralarını toplayıp ortadan yok mu olacaklar, kimler bu sisteme para yatırıyor gelin birlikte bakalım.

Bu sisteme para yatıran insanlar genelde bankalara bulaşmayı sevmeyen ve faizden uzak duran insanlar bu sistem içersine dâhil oluyorlar, hepsinin bir tek amacı var,  ya araba kampanyalarına giriyorlar ya da ev kampanyalarına dâhil oluyorlar, peki sonuç ne yatırdıkları para ile kendi belirledikleri guruplara yazılıyorlar bütçelerine uygun ev almak araba alma hayalleri başlıyor ve çekiliş sistemde ne zaman araba çıkacağı ve ne zaman evinin çıkacağını kendileri bilmiyor bilinen tek gerçek yatırdıkları paraların yüzde 10’luk kısımları bu organizasyonu şirketlerinin kasasında kaldığı yani ödediği paranın yüzde 10 komisyon olarak ödeniyor, ve sözleşme yapıldığı andan itibaren sözleşme tutarı ve komisyon peşin olarak alınıyor, sonrasında kura çekimleri başlıyor belki bir yıl belki iki yıl belki üç yıl ödemeye devam ediyorsunuz

Taki daire yada otomobil çıkana kadar paranızı her ay düzenli olarak belirlediğiniz düzende yatırmaya devam ediyorsunuz, vazgeçmeye çalıştığınız anda paranızı o küçücük okumaya erindiğiniz minnacık yazılar içinde yazıyorlar bu sistemden çıkma hayallerinizi uzun bir süre beklemek zorundasınız ve sistemden çıkmamanız için ellerinden geleni yapıyorlar ve çıkarken de yatırdığınız paranız pula dönüşüyor ve kesintiler daha artabiliyor, bu bir oyun sizi sistemde tutmak için elinden geleni yapıyorlar.

Peki, insanların gelecekleri ile nasıl oynuyorlar, bu sistem çarkı nasıl işliyor.

Buralara para yatıran insanlar zaten garip insanlar ve işçi kesimi insanları evini zorla geçindiren insanlar, ancak çalıştığından dişinden tırnağından artırdığı parasını bir umut uğruna getirip ne kadar biriktirebiliyorsa götürüp yatırıyorlar ve beklemeye başlıyorlar.

Ev yada araba çıkınca da alıp taksit ödemeye devam ediyorlar taki borç bitene kadar,hesaplamalar nasıl yapılır onu organizasyon firması belirliyor,sistem çark güzel güzelde yalnız aldatmacalar burada başlıyor. 200 bin TL’lik eve yazılan bir vatandaşımızın evi diyelim ki 3 yıl sonra çıkıyor,6 ay da parasını almak için uğraşacak ne oluyor o zaman onun 3,5 yıl önce alacağı ev 200 bin TL ev için söylüyoruz çıkıyor 400  bine 500 bine evi alma durumu ortadan kalkıyor peki nasıl oluyor organizasyon şirketi belirlenen paranın dışında asla ve asla para vermiyor zaten üç yıl da vatandaşın parasını kullanıyor, yatırdığı peşinat var ödediği taksitler var evin Borcunun yarısından fazlasını zaten ödemiş oluyor, fakat ev alma zamanı geldiğinde maalesef alacağı  ev çoktan fiyatları 2 ye 3 e katlanmış dolayısıyla hayaller yıkılıyor.

Karşılığında da zaten alacağı arabaya yada eve organizasyon firması ipotek koyuyor ipotek koymazsa para verilmiyor yani anlayacağınız hiçbir garantiniz yok değerli okurlarımız,şimdi bizlere faize karşımısınız diye sorarsanız faize elbette ki karşıyız dinimizin haram ettiği her şeye karşıyız fakat bu sistemde tek kelime güven meselesi, bu şirketlerin batmayacağı ne malum onlarca yüzbinlerce yeni bir mağdurmu oluşur elbette şirketlerini iyi yönetmezlerse tabii ki mağdur oluşur ve bu sistemde firma batıp gittiği andan itibaren paranızı alacak hiç kimse ortada bulamazsınız, titanikten daha büyük bir vurgun olur.

Yüzbinlerce insanlar bu sisteme nasıl güveniyor da para yatırıyor.

Bunu anlamak lazım, iyi giyinimli satış elemanları, sesi güzel hitabı güzel sekreterler, varoş bölgelerde gösterişli binalarla ofisleriyle insanları etkilemeyi çok iyi biliyorlar, ne satış elemanına kızabilirsiniz çünkü satış elemanı satış yapmak zorunda, maaş artı pirimle çalışan insanlar oldukları için ikna kabiliyeti olan kişileri seçiyorlar ki, paranızı alması kolay olsun,

Peki, çözüm ne olabilir.

Çözümü kendinde arayacaksınız, bu insanlar sizden dahamı akıllı siz gidip oraya yatıracağınıza beğendiniz evinizi hemen alın, gidin bankaya çekin krediyi alın evinizi, çekiliş yok gün bekleme yok zaten çekilişli sistemde ev size çıkana kadar yazıldığınız evin fiyatı 3 katına çıkıyor, hem kira ödüyorsunuz hemde buraya ödeyeceğinize banka kredisi ile aldığınız eve hemen taşınıyorsunuz ve kiradan kurtuluyorsunuz, böylelikle ödediğiniz paranızı evinize ödüyorsunuz, değer kaybı olmadığı gibi aldığınız kredi faizi de evinizin değerine sayacaksınız.

Sizlerin yatırdığı paralarla güçlerine güç katan,sizin yatırdığınız paralarla lüks içinde yaşayan,sizlerin yatırdığı paralarla yatlarda,katlarda,villalarda yaşayan insanlara paranızı yedirmiş olmayacaksınız, siz evinize yemek ekmek ve karnını nasıl doyuracağını hesap edip 2 ekmek yerine bir ekmek alıp bunun hesabını yaparken sizin paralarınızla lüks içinde yaşayan insanlara imkan vermeyeceksiniz,paranızı bu insanlara yedirmeyeceksiniz.

ALİ AKKAYA