ABDULKADİR KONUKOĞLU “TÜRKİYE’NİN ÖNÜ AÇIK, TÜRKİYE’YE GÜVENİYORUZ

TÜRKİYE YÜZYILI ZİRVESİ

-SANKO HOLDİNG ONURSAL BAŞKANI ABDULKADİR KONUKOĞLU:

-“TÜRKİYE’NİN ÖNÜ AÇIK, TÜRKİYE’YE GÜVENİYORUZ, YATIRIMLARIMIZI HİÇ AKSATMADAN YAPIYORUZ. ARTIK SIÇRAMA YAPMA DÖNEMİ GELDİ”

-“SANAYİDE OTOMASYONUN İSTİHDAM ÜZERİNDEKİ OLUMSUZ ETKİLERİNDEN KORKUYORUM. İSTİHDAMA ÇÖZÜM OLAN EMEK YOĞUN SEKTÖRLER İSE DÜNYA İLE REKABETTE GÜCÜMÜZÜ AZALTIYOR”

SANKO Holding Onursal Başkanı Abdulkadir Konukoğlu, Türkiye’nin önünün açık olduğunu belirterek, “Türkiye’ye her zaman olduğu gibi güveniyoruz. Yatırımlarımızı aksatmıyoruz. Türkiye’nin sıçrama yapması gereken dönemdeyiz” dedi.

Konukoğlu, Turkuvaz Medya Grubu tarafından Turkuvaz Medya Merkezi’nde düzenlenen Yeni Yüz Yılın Sanayisi konulu panele katıldı. Sabah Gazetesi Ekonomi Yazarı Feride Cem’in yönettiği panelde, Doğanlar Holding Yönetim Kurulu Başkanı Davut Doğan ve İktisadi Kalkınma Vakfı Başkanı Ayhan Zeytinoğlu da görüşlerini paylaştı. 

Konuşmasına, sanayileşmenin dününü anlatarak başlayan Konukoğlu, bir makinada arıza olduğunda arızalı parçanın tamir edilerek kullanıldığı bir dönemden, her şeyin bilgisayarla yönetildiği üretim süreçlerine geçildiğini söyleyerek başladı. 

Türkiye’nin sanayileşmede çok önemli yol kat ettiğine dikkat çeken Konukoğlu, Gaziantep’i Türkiye’nin bire bir kalkınma modeli olarak tanımladı.

Gaziantep’te sanayiciliğin temelinde dokumacılığın bulunduğunu anlatan Konukoğlu, kentte sanayi odasının kurulması sonrasında sanayileşmede çok önemi yol alındığını ve ürün gamının çeşitlilik kazanmakla kalmayarak, ülke ve dünya ölçeğinde üretimler gerçekleştirildiğine vurgu yaptı.

Türkiye’nin önünün açık olduğu görüşünü yineleyen Konukoğlu, ülkenin geleceğinden korkmadığının altını çizdi.

Sanayide otomasyonun istihdam üzerinde olumsuz etkilerinden korktuğuna işaret eden Konukoğlu, “Türkiye’de istihdam sorununa çözüm emek yoğun sektörlerden geçiyor ama bu durumda da dünya ile rekabet konusu karşımıza çıkıyor” değerlendirmesini yaptı. 

Türk sanayisinin dünya ile rekabet edebildiğini bildiren Konukoğlu, “Bir dönem ‘Japon malı, tapon malı’ denirdi, şimdi Japonların sanayileşmede geldiği nokta ortada. Biz de dünden çok iyiyiz, yarın çok daha iyi olmak için çaba göstermeliyiz. Aynı makinaları kullanıyoruz. Ar-Ge ve İnovasyonda çabamızı artırmalıyız” ifadelerini kullandı.

KÖTÜ KOMŞU İNSANI MAL SAHİBİ YAPAR

Teknolojiyi daha verimli kullanabilmemiz gerektiğini anımsatan Konukoğlu, “İstersek yapabiliyoruz. Uçak vermediler uçak yaptık, tank vermediler tank yaptık. İHA, SİHA teknolojisini geliştirdik, örnek olduk. Bilgimiz, görgümüz yetişmiş insan gücümüz diğer ülkelerden daha iyi fakat teknolojide takipçi değil, öncü olmalıyız” diye konuştu. 

Seçime odaklanmamak gerektiğini, devletin yaşadığını ve yaşayacağını kaydeden Konukoğlu, şöyle devam etti:

“Hepimiz elbirliğiyle çalışıp ülkemizi ileriye taşımalıyız. Kötüyü dayatarak insan bir yere gelemez. İyiye yönelip hedefe o şekilde yürümeliyiz. Türkiye’nin geleceğinden hiçbir şüphem yok. İşte bundan dolayı yurt dışında yatırımım yok. Sadece Afrika’da çimento satmak için işletmemiz var. Onun dışında yok. Türkiye’de bu kadar işsiz varken elimizdeki parayı yabancı ülkelere yatırım yapmak içime sinmiyor.

Dünyada Türkiye, Türkiye’de Gaziantep ilkesiyle yatırım yapıyoruz. Gaziantep’te olmuyorsa Gaziantep’in çevre illerine bakıyoruz. O da olmazsa Türkiye’nin herhangi bir kentinde yatırım yapıyoruz. Yatırımları yaparken her girişimci buna göre hareket etmeli. 

SANKO Holding olarak çeşitli sektörlerde üretim yapıyoruz. Şirketlerimizin tamamının merkezi Gaziantep’te. Bunun iki nedeni var. Birincisi parayı Gaziantep’te kazandık, Gaziantepli ile başardık, yine onlarla var olacağız. İkincisi ise vergi gelirlerinden belediyelere aktarılan paranın Gaziantep Belediyesine aktarılması için.”

Son yıllarda teknoloji kullanımında önemli gelişmeler olduğunu anlatan Konukoğlu, sözlerini şöyle tamamladı:

“Bizim ülke olarak öğrenme kabiliyetimiz çok iyi. Pandemi dönemini dahi öğrenerek yaşadık. 10-15 yılda alacağımız yolu, pandemi sürecinde aldık. Pandemi koşullarında her türlü önlemi alarak üretimi sürdürdük, üretimden taviz vermedik.”